Mehmet Hanifi GÜLEL
Türkiye kahve sektörü her yıl artan bir grafik ile gelişim gösteriyor. Artan zincir kahve mağazaları, yeni açılan butik kahveci ve kavurucular sektörün gelişiminde büyük pay alıyorlar. Kahve tüketimindeki artış ithalat rakamlarına da yansıyor.
TÜİK verilerine göre 2023 yılının ilk 10 ayında 0901 GTİP kodlu ‘kahve, kahve kabuk ve kapçıkları, içinde herhangi bir oranda kahve bulunup kahve yerine kullanılan ürünleri’nin ithalatı 362.3 milyon dolar olarak gerçekleşti. 31.8 milyon dolar da ihracat yapıldı. 2022 yılında ise 374 milyon dolar ithalata karşılık, 36 milyon 466 bin dolar ihracat yapıldı. Kahve ithalatın bu yıl yaklaşık 420 milyon dolar seviyesinde gerçekleşmesi bekleniyor.
Ekonomik sıkıntıların olması, kahvenin gastronomi içinde ulaşılır ve tercih sebebi olduğunu kaydeden Okan Üniversitesi Öğretim Görevlisi, Gastronomi Yazarı ve Kahve Danışmanı Cenk R. Girginol, Türkiye’de şu anda kişi başı kahve tüketimi yaklaşık 1.5 kilograma yaklaştığını söyledi.
Söz konusu tüketim miktarının 2003 yılında 250-300 gram olduğunu ve son 5-6 yılda ciddi büyüme yakaladığını aktaran Girginol, ‘’Yeşil ve çiğ çekirdek ithalatı ve üretiminde son 2-3 yıldır ciddi bir artış yaşanıyor. Birçok dünya firması da çiğ çekirdek satışı ile ilgili Türkiye’de organizasyon kurmaya çalışıyor’’ dedi.
Genç kuşak tüketimi artırıyor
Tüketimde Türk kahvesinin hala ilk sırada olduğunu açıklayan Girginol, bunun nedeninin kültürel ve toplumsal alışkanlık, kolay ulaşılır ve maddi yatırım gerektirmeyen bir çeşit olmasından kaynaklandığını bildirdi. Girginol, diğer yandan her evde ritüel olmuş alışkanlık olmasından dolayı Türk kahvesinin ilk sırada olmasını sağladığını aktardı.
Türkiye’de kahve tüketiminin AB ortalamalarına ulaşmasının biraz zor olduğunu ifade eden Girginol, ülkemizde bir çay gerçeğinin olduğunu ve kişi başı tüketimde dünyada ilk sırada yer aldığını kaydetti. Kahvenin özellikle genç kuşak tarafından ilgi görmesi ile tüketim rakamının ilerlemesini sağladığına vurgu yapan Girginol, ‘’İyi kahveler ile yapılan doğru Türk Kahveleri de kahve sever ile buluşunca kahve tüketimi önümüzdeki yıllarda da ilerlemeye devam edecek.
Ama kişi başı 6-7 kilogramlara gelmesini bize zaman gösterecek. Tüketimde Türk kahvesi haliyle ilk sırada. Gençler özellikle filtre kahveyi çok tüketiyor. Espresso bazlı kahvelere baktığımızda sütlü kahveler olan cappuccino ve latte ağırlıklı giderken, karamel latte, white chocolate mocha gibi kahveli karışım reçeteler en çok tercih edilen kahveler arasında diyebiliriz’’ diye konuştu.
Türkiye yatırıma ve tüketime açık
Kahve yatırımlarına değinen Girginol, yatırımların yeterli olup olmamasının dışında talep görüp görmediğine bakmak gerektiğini iletti. Şu anda özellikle büyük şehirlerde kahve mağazaların ilgi gördüğüne dikkat çeken Girginol, ‘’Ama bence gerçek Anadolu’da. Hala bakir ve çok ilerleyeceğiniz bir pazar var. Tüketim ve insan popülasyonu da göze alındığında yatırımların ilerleyen yıl ve yıllarda Anadolu şehirleri üzerinden daha hızlı ilerleyeceğini düşünüyorum.
Öte yandan, Türkiye’ye yurt dışından yeni markalar gelmeye devam edecektir, çünkü Avrupa bu konuda doyuma ulaşmış durumda. Türkiye, Ortadoğu pazarları bu konuda yatırıma ve tüketime daha açık. Kaliteli kahvelerin öne çıktığı bunun da ulaşılır fiyatlarla sunulduğu konseptler tüketim yoğunluğunu oluşturacak. Artık kalitesiz kahveler ile ayrımı yapan kahveyi tanıyan bir kahve sever kitlesi oluşmaya başladı’’ ifadelerini kullandı.
“Barista kahveyi tüketiciye bilgiyle aktarmalı”
Kahve sektörde yaşanan sorunlara da değinen Cenk R. Girginol, en önemli sorunun kahvenin bilinmemesi olduğunu aktardı. Bir kafede çalışan, her türlü kahvenin her aşamasını bilmesi gerektiğini bildiren Girginol, ‘’Zaten batista kavramı kahveyi sadece yapan değil, bilen olarak da geçer. Tüketicinin nasıl bir kahve istediğine göre yönlendirmesi ve bilgiyi de aktarması gerekiyor. Bunu için eğitimli personel şart’’ açıklamasında bulundu.